22 Şubat 2009 Pazar

Gelidonya Feneri

Cumartesi sabah tüm huysuzluğumla; Bahar'ın bir projesi için D&R'ın o katından bu katına giderken, hiç alışveriş yapamazken ve kendi kendime Didem'in saç provasına gideceğimi sanıyorken,Utku aradı. "Akşam Gelibolu Fenerine yemeğe gidelim mi?" dedi. Pardon pardon, doğrusunu anlatmak gerekirse,Utku "Gelidonya Feneri" dedi ama ben Gelibolu anlamıştım.Hoş Selma da benimkine benzer bir şekilde Geldonya diye bir yere gidiyoruz sanmıştı. Ama olsundu, Utku demişti, gitmemek olur muydu?Bu iki kız Utku'yu sorgulamamayı çok küçükken öğrenmişti.

Her ne kadar tüm gün üzerimde lastik botlarım ve taytımla oradan oraya salınırken tipiye maruz kamış ve hafiften yıpranmış olsam da akşam onlarlaydım. Ege yemeklerine ilişkin kültürüm sadece laternadan ibaret olmasına rağmen bu yemekte Utku ve Banu, meze ve balık çeşitleri, türlü türlü yemek isimleriyle ege mutfağı konusunda sınıf atlamama oldukça yardımcı oldular. Ve gecenin sonunda ben; güzel mezeleri, hoş ortamı,tapteze balıkları olan ve duvarında sık sık asılmış çerçeveler içinde biribirinden güzel resimler yer alan, bu loş ışıklı tatlı mekanı çok
sevdim.
Yandaki fotoğraf ise onların özel tatlısı. Bize servis yapan beyefendi; "laternadan da bilirsiniz" dedi ama ben orada böyle bir şey yememiştim. Tadı kesinlikle annemin bir zamanlar yaptığı,üzerine muhallebi dökerek servis ettiği, elma tatlısına benzemekteydi. Ama elma olamayacak kadar yumuşaktı. Utku ise tahminini "incir" diyerek yaparken, Kürşad;yeni dünya diyerek beni benden aldı. Sonuç ise sadece burada!!
Mervejsutagirl'den başka hiç bir yerde bulamayacağınız cevap!! Bu tatlı patlıcan'!!(Eğer bize verilen bilgi doğruysa:))Üzeri sakızlı ve frambuazlı muhallebiyle servis edilen enfes bir tatlı.Eminin egeliler biliyor ve şu an bu yazıyı okurken bana gülüyorlardır ama, benim için oldukça ilginç bir deneyimdi.Tabi bence siz yine de bu tatlının yanında fırında helvada söyleyin. O muazzam lezzetten de mahrum kalmayın.Gecenin sonundaysa kahvelerimizi yudumlarken, ben yine "işte hayat bu" dedim.Kapanışı tıklım tıkış olmayan nadada yaptık ve güzel musiclerinde salındık.Son olarak bu güzel gecenin mimarı, mekan seçme ustası Utkucuğuma teşekkürlerimi sunar, gelişiyle gecemizi güzelleştiren ve beni Eskişehirden bol bol okuyan Banucuğuma sevgilerimi gönderir, Banu'nun çılgın kardeşi Beyza'ya da selamlarımı göndermeyi bir borç bilirim:)))
Dip Not:Fotoğraflar şuradan alınmıştır.

3 yorum:

Unknown dedi ki...

mervecim kürşata ve bana teşekkür etmediin içinn teesüf eder ben kendi adıma, kürşata verdiği en bilgilerden dolayı çok çok teşekkür ederim:)

cometa dedi ki...

bilakis ben teesüf ederiM:)
ayrıca utku dedi ki; "oda bulsun mekanlar" "ona da yaz teşekkür yazıları":)))

Adsız dedi ki...

sayın blog sahibi lütfen ortaya beni atıp aradan çekilmeyiniz.. insan koca yazının ufak bi köşesine ekler bari bu kızcağızı! :))