27 Şubat 2018 Salı

yaşar

Yaşar doğuştan engelliydi.
Biraz zihinsel, çokça bedensel.
Ama çalışkan biriydi Yaşar.
Mendil satarak geçimini sağlardı, Yaşar dilenmezdi, elinde sadece bir mendille gezmezdi, büyükçe bir çantanın içinde sermayesini taşır , pırıl pırıl üstü başı, güler yüzü ile mendile ihtiyacınız var mı derdi.
Ben çantasının içinde her şey olan kızlardan olmadım belki hiç, ama mendilim hep vardı, hep Yaşar'dan aldığım mendil paketlerim vardı.
yaşar şikayet etmezdi, arada gelir dükkana otururdu, laflardık.
Yaşar en fazla ülkenin hali, ekonomi ile ilgili birkaç bilindik laf eder ama günümüzde herkesin muzdarip olduğu söylenme hastalığının belirtilerini göstermezdi.
Yaşar sanırım kendine acımazdı, ben de hiç ona acıyarak baktığımı hatırlamam.
Karşılıklı çay içtiğimiz bir gün kanser olduğunu öğrendim.
Tedavisinde de ara ara kaşılaştık.
İyi gibiydi, iyi olacak sanmıştım.
Kendine acımadığı gibi kendini dinlemeyen ve hastalığını ayakta, çalışarak geçiren Yaşar , yaşar sanmıştım.
Şubat ayında Yaşar'ı kaybettik.
Bir süre sonra onun adını kimse hatırlamayacak.
Belki ben bile unuturum.
Unutmamak için yazdım işte.
Bu dünyadan bir Yaşar geçti.
Gittiğin yerde her şey güzel olsun.