13 Kasım 2008 Perşembe

Hatamla Sev Beni


Bu ara itinayla saçmalıyorum.
Bir tanesi meslek sırrı anlatamam.

Bir kaçı toplu taşıma araçlarında yaşadığım sıkıntılarla ilgili.

Misal; dün akşam otobüste en önde, şoförün sağındaki koltukta otururken "ışıklardan sağa" diyorum. Adam zaten sağdan gidecek. Aynadan bana "ne dedin" gibilerinden bir bakış atıyor.


Bu gün metrodan inince yanlış ring otobüsüne biniyorum.İniyorum. Yeşil ışıklı bir ağacı bizim evin yanındaki kreşin yeşil ışıklı ağacı sanıyorum. Hiç kaybolmam. Ama bilincimi kaybetmişim. Çünkü yağmur yağıyor. Ayağımda elmas taşlı ayakabbılarım. Islanacaklar da, onlara bir şey olacak diye korkuyorum. Tamam gerçek elmas olmayabilirler ama ayakkabı onlar. Derken evimin tersi istikametinde yürüdüğümü anlıyorum. Ama ayakkabılarıma bakmaktan önüme bakamıyorum ki.
Sonra mesela starbucks a gidiyorum. Bir türk kahvesi söylüyorum. Fiyatı 3 lira. 5 lira uzatıyorum. Derken kasanın yanında duran 2,75 liralık çikolatalı lokumlardan da alıyorum. Kasadaki kız bana "75 kuruşunuz var mı" diyor. Ben "yok" diyorum. Öyle duruyoruz bir 30 saniye kadar. Nese ki sonra "A ama bunu vermem gerekiyor" dimi gibi bişiler diyorum. (Ama bu hikayede kasadaki kız da sanırım biraz şaşkın.)
Arada siz de manasızca aptallaşmısınız?

*


Benim bir kardeşim var. Bahar. İstanbula gidip şarkıcı olacakmış. Yaz bunu dedi. Floradida'da kiler de duysun dedi. Peki dedim. Zaten hep İstanbula gideceğini söyler, bir de hep şarkıcı olacağını söyler. Şimdi tek fark ikisini birlikte söyledi.
*** ***
Masası bu kadar karışık bir insanın kafası nasıl karışık olmasın?

2 yorum:

Brajeshwari dedi ki...

hatalarınla çok şirin geldi bu yazı:)

cometa dedi ki...

teşekkür ederiM:)