8 Mayıs 2012 Salı

ege.

Sanırım nisan ayı içerisindeki en büyük bomba didem ve efenin bir çocuğu olmasıydı. 14/04/2012 günü, bahar istanbul'dan cumartesiye denk gelmiş doğumu fotoğraflamak üzere geldi. planım didem doğumdan çıkar çıkmaz bahar'dan haber alıp, hastaneye koşmaktı. ama bahar'ın her doğum çekiminden sonra "kalabalık doğumlar hep bir telaşlı ama çok da neşeli olur ve işler yolunda gider" demesi aklıma düşünce zaten sabaha kadar her saat başı saat kaç diye baktığımdan , heyecandan uyuyamadığımdan, bir nevi hortlak misali hastaneye sabahın kör saatinde didemle peş peşe giriş yaptık.

o günü nasıl anlatacağımı bilemiyorum. videomuzu izledim, ben ben değilim. yine de ege'nin doğum günü olan 14/04 de 1404 no'lu odada bize merhaba dediğini farkettim, cidden epeydir neye bu kadar heyecanlandım, ne zaman bu kadar duygulandım, korktum hatırlamıyorum.  

özellikle didem'i ameliyata uğurlarken kendimi çok çaresiz hissettim, ege'nin ağlama sesiyle biraz  kendime geldim. insanın bu kadar yakın bir arkadaşının doğum yapması ve o bebeğin onun karnından çıktığına inanması vs. şaşırtıcı şeylermiş.

yaşadığımız cidden büyük bir duygu seliydi, ben bebekleri severim ama onları sahiplenemem sanırdım, şimdi her hafta didemlerin kapısındayım küçük prensimizi sevmek için. böyle agulu gugulu konuşup, saatlerce onu seyredebileceğim, aniden fotoğraflarını çok da tanımadığım insanlara göstereceğim aklıma bile gelmezdi ama oldu, biz o minik adam için yarışır hale geldik ve tabii ki ilk merve diyecek ve en çok beni sevecek!!!.

didem efe ve ben çay demleyip, koltukta karbonhidratlar tüketirken, şimdi bir de egemiz var, bizimle survivor seyreden ve pek tabii kendisi sese oldukça alışık bir bebek, e tabii bir de akrobat çünkü onu türlü pozisyonlara sokan bir babası var. o babası ki emziremediği için çok üzgün ve ben de ona yukarıdaki yöntemi önerdim ama henüz denemedik.

aslında çok daha farklı şeylerdi yazacaklarım ama araya zaman girince toparlayamadım. yine de ege'nin aramıza katılışı esnasında farkettim ki, benim ortaokul liseye birlikte gittiğim insanlarla çocukken tanışmamız neticesinde çocuk kalmışız. bebek de olsa bu böyle. halimiz çok komik. bizim artık bir bebeğimiz var.:) 
aslında ege'ye bir de mektup yazmıştım ama biraz sansürledikten sonra yayınlarım belki.



3 yorum:

earwen dedi ki...

zaten çok fenayım iyice fena oldum..böhüü diye ağlamaya devam ediyorum..ne kadar çaresiz hissetsem ne kadar yorulsam da pek güzel birşey annelik..darısı hepinizin başına:) sizi çook seviyorum

parıldayan çiçek dedi ki...

Güzel bir yazı çocuklar büyüyüp anne baba oldular.Ben de anneane oldum.Egw'ye bakıp uzun uzun seyretmek istiyorum.okurken çok duygulandım.

cometa dedi ki...

ay anne kız bana yorum bırakmış:)
öptüm ikinizi de:)