31 Mayıs 2012 Perşembe

por favor canım amcacım!

Madrid’den önce konseri anlatmak gerek!

16:30

Coldplay konseri saat 21:00’da. Biletlerimiz ise sahne önü. Golden circle için ayrı bir kapı olduğundan neredeyse eminiz, rahatız güzeliz. Konserin yapılacağı Vicente Calderon’dayız. Yanımızda harita okumakta ve metro ağı çözmekte üstün yetenekli 4 erkek de olunca her şey çok kolay!

17:00

Stat ana baba günü. Yerde uyuyanlar, çekirdek çitleyenler, kağıt oynayanlar.. ve bu kuyruk stadın tüm çevresi kadar! O anda yine ayrı bir kapıdan alınacak özel şahsiyetler olduğumuza inancımız tam olduğundan yine moralimizi bozmuyoruz.

17:20
Gezip, dolaşıp, iki kapıdan giriş yapılacağını ve sahne önü için ayrı bir kapı, sıra olmadığını öğrendik ama yüzleşemiyoruz.

17:45
Bahar atlı polisinden, güvenliğine , gencinden, yaşlısına , İngilizceden kelime anlamayan tüm İspanyollara; golden circle olduğumuzu anlatmakta ısrarlı, ömrü hayatında konuştuğu en akıcı İngilizceyle derdini anlatıyor, Selma gezimizin ilerleyen bölümlerinde ayrıntılı olarak da anlatacağım üzere Türkçe konuşarak herkesle anlaşmakta başarılı.

Herkes bizim ayrı bir kapımız olmadığını söyleyince, Selma’nın da desteğiyle bir sıraya tatlı kızlar olarak kaynarken, erkekleri biraz uzağa itiyoruz. Selma’nın bizi motive eden cümlesi: Biz ülkemizden geldik onlar evlerinden! Kaynamak serbest!

Erkekler de gelince oturdukları yerden kaynama çabamızı gülerek izleyen bir grup erkek dayılanıyor, polis çağırırım, bas git ‘in İspanyolcasını söyleyince korkup uzaklaşıyoruz.

Bu arada bahar sürekli golden circle demekte Selma ise Amcacım’la başlayan cümleler kuruyor. Altuğ ise sıraya kaynama fikrini bir türlü içine sindiremiyor.

18:00
Nedeni bilinmeyen bir şekilde mersin’e değil tersine giderek, sıranın en önüne vardık. Etrafa bakıyoruz. Madem kaynayacağız bir manası olsun kafasındayız, henüz itiraf edemedik. Sıranın en önü, stadın içinden kamera çıkıp, bunları çekince heyecanlanıyor, fırsat bilip önlere yanaşıyoruz.

Yanaşanlar arasında sadece Merve, Bahar, Selma ve Kürşad var. Grubun diğer kalanı dikkat çekeriz dese de , yaptığımızdan utanan düzgün insanlar. Onlar biraz daha gerideler. Maksat sıradakiler yüzümüze alışsın, biz onları da yanımıza çekeriz kafasındayız.

Sıraya kaynamışken, metro çıkışı gördüğümüz bir İspanyol çiftle göz göze geliyoruz. Onlar bizim biz de onların sıranın önünde olamayacağını biliyor ama gözlerimizle bir gizlilik yemini ediyoruz. Bizi tanıyıp, gülümsüyorlar ve biliyoruz ki artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

18:30
Bahar hala ayrı bir kapı ararken, polisler üzerimize demirler kapayarak, sıranın sınırını çiziyor ve bahar son dakika sıraya dahil oluyor, grubun geri kalanı o anda oldukça arkada ve Selma amcacım kocam dışarıda kaldı diye ağlarken, polis amca no paso diyor.

Bizim kaynamaya sonradan dahil olan grubun geri kalanı Utku, Eren, Altuğ ve Duygu da bizden 200 kişi sonra içerde, zaten golden circle’ın bir anlamı da yokmuş diye moralimiz bozuk, kapıdan içeri giriyoruz.

18:45

Stattayız, mutluyuz ve Kürşad yakışıklı bir İspanyol’la konuşup, yanımıza geliyor, o yakışıklı İspanyol bize sahnenin önüne kadar eşlik ediyor ve o da ne golden circle için ayrı bir giriş stadın içinde ve biz en öndeyiz.!

Bundan sonrasında konserde en önde olmanın şokunu uzun süre atlamadık, çok yağmur yağdı, sırılsıklam olduk, çenem dişlerime çarptı, donarak ölüyorduk, hepimiz kuru kıyafetlerini diğerine giydirdi, (bu arada dolu yağarken utku, eren ve duygu tuvalet sırasında olduklarından ıslanmadılar unuttum sanılmasın)coldplay sahneye çıktı, konfetiler, havai fişekler patladı, balonlar uçuştu, kolumuzda bileklikler yanınca, etraf rengarenk oldu, vay kro İspanyollar konsere gelmediler mi dedik ama o anda her yer doluydu, sevdiğimiz şarkılar çaldı ve biz çooook mutluyduk ya. Sonrasında metroda sıkıştık, İtalyan, Portekiz ve İspanyol karması bir çocukla muhabbet ettik, gece neredeyse 3’de otelimize vardığımızda bile hala ıslaktık, ertesi gün ataşler içinde uyanacağız sanıp, elimizdeki bütün ilaçları aynı anda üçer beşer içtik, ama dedim ya çook mutluyduk. İyi ki vardık, iyi ki o gece oradaydık. Ve ertesi gün hasta falan da olmadık:)
(Selma'nın dediğine göre , yerde çekirdek çitleyen çocuklar, coldplay facebook sayfasından aldığım bu fotoğraf karesinin dahi içine giremiştir.)



Hiç yorum yok: