Bahar’la hep derdik ki “coldplay gelirse kesin gideriz ”, Selma ve Utku’yla da böyle bir muhabbetimiz hatta coldplay geliyor sanıp, gaza gelmişliğimiz vardı. Ve tabii hep birlikte bir yurt dışı seyahati de hayal ediyorduk ne zamandır ama ayrı ayrı gezmiştik bugüne kadar hep.
Bir kış günü eskiden buluşma yerimiz olan tribeca artık orada olmasa ve mekanın adı sanı he bir şeyi değişmiş olsa da , eskiden hep oturduğumuz masada, Eren, Selma, Utku ve ben, 2012 yılına ilişkin hayallerden bahsederken, Selma bunların içinde coldplay i canlı dinlemek olduğunu söyledi. Bir anda ne oldu bilmiyorum ama “e hadi gidelim o zaman” deyip, kendimize 19 mayıs haftasını hedef belirledik. O günlerde Mayıs’a çok vardı, henüz çok erkendi, bu planın da rafa kalkma ihtimali çok yüksekti. Yine de bizim belirlediğimiz tarihlerde coldplay’in Nice, Madrid ve Porto’da konserleri vardı, Portekiz bir an aklımızdan geçti, Nice e gitmeye çok sıcak bakmadık ama hiçbirimizin görmediği Madrid üzerinde az buçuk anlaştık.
Biz Madrid’de karar kıldığımızda , coldplay’in resmi sitesinde bilet satışları çoktan bitmişti. Bir kaç hafta sonra Utku’nun önerisiyle biletleri viagogo’dan da alabileceğimize karar verdik, ama güvenli midir, değil midir bir türlü emin olamadık, öyle de epeyce zaman geçti ve bir akşam Selmalarda buluşup, harika yemekler yedikten sonra üzerimize çöken rehavetle riski aldık, karlı bir Ankara gecesi henüz elimizde olmayan 8 coldplay biletimiz vardı.
O gün bile gideceğimizden emin değildik, çünkü biletler gelecek miydi, grup fire verecek miydi, vize çıkacak mıydı gibi kafamızda bir dolu soru vardı. En kötü ihtimalle biletler gelir biz de satarız bile dedik. Kulağımızı tersten tuttuk, elimizde ne bir uçak bileti , ne bir otel rezervasyonu varken, olmayan biletlerimizle bir yola çıktık.
Yine zaman aktı geçti, gidiş-dönüş tarihleri bir belirlendi bir değişti, sevgili turizmci arkadaşımız Mehmet her gün tarafımızdan itinayla delirtildi ve thy’de hepimize yetecek kadar makul fiyatlı bilet tükenip, benim artık alamıyoruz bu biletleri dediğim bir anda, hepimizin(istanbuldaki bahri ve Kürşad da dahil) Frankfurt aktarmalı Madrid biletleri Ankara çıkışlı olarak Lufthansa’dan alındı.
Yine Mehmet’in yardım ve araştırmalarıyla,gittiğimizde metro yanında, merkezi, temiz ve güzel bir kahvaltısı olduğuna sevindiğimiz otelimiz de uçak biletlerimizi almamızdan kısa bir süre sonra ayarlandı. Herkesin vizesi de sıkıntısız çıktı ve artık tek bir problem kalmıştı, çook uzaklardan gelecek ve konserden yedi gün önce postaya verilecek golden circle coldplay biletlerimiz acaba gelecek miydi, sahte miydi, gerçek miydi? Kendimizi “aman gelmese de hep birlikte Madrid’e gitmiş”oluruz diye teselli ediyor ama içten içe de bu hayal kırıklığını yaşamak istemiyorduk.
Biletlerimiz de beklediğimizden erken elimize ulaştı. Madrid ‘de havalar biraz ısındı biraz sıcaklaştı ve 18 Mayıs’a 19 ‘a bağlayan gece, dünya için küçük bizim için büyük bir adımdı, colplay’e gidiyorduk, hep birlikte uzun süredir hayal ettiğimiz bir şeyi yapıyor, yurt dışı tatiline çıkıyorduk, ben ısrarla kocaman bavulumu kabine almakta ısrar ediyordum , canlarım ise beni bavuluma bir şey olmayacağı yönünde ikna etmeye çalışıyordu ve kısa bir avrupa’da konser macerası; Merve, Bahar, Kürşad, Utku, Selma, Altuğ, Eren ve Duygu’dan oluşan 8 kişilik kadroyla işte böyle başladı. Devamı çok yakında burada…:)
2 yorum:
Bayıldım ben bu hikayeye :)
teşekkür ederim:)
Yorum Gönder