18 Ocak 2010 Pazartesi

Eskiden.

Eskiden müzik konusunda daha sıkı bir takipçiydim . Hatta mütevazi olmayayım, güzel bir arşivim vardır. Sadece sevdiklerimin peşine düşmem, farklı tarzları da kovalarım, pardon kovalardım. Artık neden bilinmez uzak kaldım, arabaya daha az biner, radyo daha az dinler oldum belki, belki de artık ders çalışmadığım için, gecenin sessizliğini de müzikle bölmeme gerek yok.Kim bilir.

Ama hep aynı şarkıları dinlemekten de feci halde sıkılıyorum.

Ayrıca tek bir sanatçının albümüne takılıp kalmayı da sevmiyorum(istisnalar hariç)

Ben karman, çormanlıktan hoşlanıyorum.(tabii misal beethoven dinlerken birden uffie çalacak kadar da değil.)


Netice de bu derdime artık soundtrackler merhem olmakta. Hem çeşitli, hem de yeni. Bazen de eskilerden bir sarkıyla canlanıyor anılar , falan filan.

Mesela ben an itibariyle;

Catpower-werewolf dinliyorum. (Bu şarkıyı ben söylemek isterdim.)(Broken Embraces)

Ruth Power- i dont know 'u da şiddetle öneriyorum.(soul kitchen)

Ya da sabahları hall&oates-you make my dreams'le keyiflenebilirsiniz.(500 days of summer)

Günün sorusu:

Akşam özene bezene hazırlanan, ütülenen, giyinip ,beğenilen o kıyafetleri sabah niye giymiyoruz?

Hoşçakalın.

Foto: Helvetia'nın anneminkinin aynısı olan pırasası. Nasıl canım çekti bir bilseniz.

Hiç yorum yok: