4 Ekim 2009 Pazar

Çevirmeden korkasaydık, trene binmezdik...

Üniversite yıllarında, hukuk okumanın talihsizliği sebebiyle gece hayatına vize sonrası ve final sonrası olmak üzere nadir günlerde dahil olurduk. Tabii bu nadir günlerde de Ankara’nın suyunu çıkarırcasına gezer, gece dört beş mekanı turlamadan rahat etmezdik.

Üniversite sonrası zorunlu staj döneminde ve ondan sonrasını izleyen bir yıl boyunca da haftanın 3-4 gününü dışarılarda gezerek geçirmiştik.

Sanırım amacımız "çalışıyoruz ama hayatımız bitmedi, çok eğleniyoruz" diyebilmekti. Ama perşembeleri murphysler, hafta içi Bienler, haftasonu sabahı bulmalar derken bi yerden sonra tükendik. Gece deli gibi dans ettikten sonra, incecik kıyafetlerle Ankara ayazında arabaya yürümenin, bas bas müzik çalarken, bas bas bağırarak konuşmanın, duman altı mekanların bünyemizi etkilememesi kaçınılmazdı. Akabinde paramızın ne de çabuk bittiği gerçeğiyle de yüzleşmemizin ardından bu hızlı hayatı biraz daha yavaşlattık.
Sosyalleşmek yerini tek mekanlı gecelere, güzel yemeklere, ev partilerine bıraktı.

Bu Cuma akşamı içinse plan inna(?) konserine gitmekti. Ama günlerden cuma olduğu anda o kadar yorgundum ki, planım sadece uzun süredir göremediğim utkuşu görmek ve 10 gibi eve dönmekti. Derken utku aradı, mehmetlere uğrandı,evine hayran kalındı, on üstünden on verildi, "evde kahve içmek de ne güzel, amanda aman" derken, mehmet dışarı çıkmam buyurdu, utku ve ben çıkalım dedik, kapıdan çıkarkense 3 kişiydik ve birden kendimizi flat de bulduk, havanın üşütmeyen haliyle orada hoş beş edip, görmediklerimizi görüp iki lafın belini kırdıktan sonra, biene geçtik. Flatin karanlık ve bebelerle dolup taşan ortamından sonra biende keyiflendik. Konuştuk, dertleştik, hayaller kurduk, dünyayı kurtardık, "10 sene önce bu zamanlar tanışmıştık" dedik, şaşırdık.Aslında hep birlikte birşeyler yapıp biryerlere gitmemize rağmen, bu seferde çekirdek takılmanın keyfine vardık.
Kapıdan çıkarken "e hoksa da gider miyiz ki" dedik, iki bilindik şarkıda salındık, hoksun lounge kısmını da gördük beğendik, hoksta arkadaşların arkadaşları ile karşılaşmanın ve “zeki bar” a gitme muhabbetinin ardından da, yıllardır adını duyup da gitmediğim efkar mekana ulaştık. Gecenin ilerleyen saatlerinde içeri giren her tipe şaşkın şaşkın baktım, dışarıya “gözükmek, kesmek, kesilmek” için çıkmış havasında olanların ağırlıkta olduğu, ama her türden tipin bulunduğu bir ortamda, efkar şarkılarla kendinden geçme ayini yapıldığını kavradım, iki üç şarkıda bende katıldım. Ve saat 3 ü geçerken eve ulaşınca gece çıkmama rekorumu yitirmiş bulunmaktaydım.Mehmet ve Utku; iyi ki varsınız:)
Cumartesi ise erkenden odamı toplamak için uyanıp, tüm o yorgunlukla ulus'a , oradan tunalıyagidip, baharla İstanbul misali bir gün yaşadık. Vitaminde sosili yedik, filamingo da takıldık, foto çektik, fotolarımızı görenler "aa burası istanbul mu" dedi, güldük.
Akşam bitanecik arkadaşım taze evli Candan'a gidip , lezizz mi lezizzz yemeklerinden yedik, yeteneğine hayran kaldık, sen artık " olmuşsun" dedik, çok güzel ağırlandık, hasret giderdik, evini de çok beğendik.
Pazar teyzem de uyanıp, baharla koşarak yatağına atlayarak uyandırdık onu, livada güzel bir kahvaltı ve alışveriş yapıp eve geldik.

Uzun süredir asosyel gibi takıldığımdan olsa gerek bu haftasonu yorulmuş olsam da çok, iyi geldi.
İş çok yoğun, birikenler, yazılacaklar, duruşmalar, toplanmış, toplanamamış eşyalar derken, hepsini üst üste koyarsam tavana değerler...
Neyse ki havalar güzel:)

Fotolar: Geçen cumartesi Erdoğan düğmede çekildi. Burası çılgın bir yer olmuş , aşmış kendini.İki haftasonra evlenecek Neyroşumun kınası için süs püs alındı. Bir de kürşad bana oradan hello kittyli çıkartmalar aldı, kafalarında aşçı şapkası varmış , sonradan farkedip, mutlu oldum.

2 yorum:

daphnevega dedi ki...

haha :) her şey çok tanıdık, ankara'da güzel fanusumuzda yaşayıp gidiyoruz işte, ne güzel! bak ben de bien'i özledim, nedense artık hiç gitmiyorum, eskiden ne güzeldi orası sessiz sakin akşamüstü şarap içerdik, artık akşamüstü işyerindeyiz.. hayatımın büyük bölümünü hoks'ta geçirdiğim için zeki bar konuşmasına herrrr seferinde şahit oluyorum ama yıllar önce bir defa gitmek yetmişti bana, gidenleri uğurlayıp ben eve dönüyorum. çıkınca gidilecek ideal yer aspava bana göre :) hoks'a cumartesi gelseymişsiniz karşılaşacakmışız ayrıca :) çok enerjik gördüm kendimi sabah sabah, gidiyorum!

cometa dedi ki...

Herşey tanıdık olsa yine iyi, artık herkes de tanıdık:) Zeki Bar ziyaretim beni de bir on yıl idare eder sanırıM. ayrıca ben bazen gecenin sonunda ırf aspavaya gidices diye bile dışarı çıkıyor olabilirim.
Bir hoks gecesi karşılaşmak dileğiyle; öperiM:)