24 Eylül 2009 Perşembe

Laylaylom

Neşeliyim işte bugün. Sonbahar geldi, havalar soğuyacak diye şikayet etmeyeceğim.(o günler de gelir yakında)

Hava güneşli, üstümde bir hırka üşümüyorum.

Ben inat ediyorum, kasım olana kadar çorap giymiyorum. Üşüyorum, karnım ağrıyor ama diretiyorum.

Karadeniz kızı olmama rağmen hamsi sevmiyorum, ama sakaryadan geçerken az önce, balık kokularıyla mest oldum. Balık kokusu İstanbulu getiriyor. Gözlerimi kapıyorum, Kadıköy çarşısında oluyorum.

O balıkların yüklü olduğu kamyonu takip edip, hale kadar gelen şaşkın martılar görüyorum bazen, onlara gülüyorum.
Yudumla balık ekmek yeme vaktidir. Hoşgeldin sonbahar, hediye gibi geldin.
Foto:Dilek tutan bir ben, bir bahar günü, bir Prag.

4 yorum:

Dilcun D. dedi ki...

Evet, hediye gibi geldi! :)

Quaim dedi ki...

Sonbaharın en sevdiğim yanı serin havalarda giymekten zevk aldığın müthiş ceketlerimin gardroptan çıkmış olması ve daha havalı görünmem,
zaten yelekte aldım o beni uzun süre idare eder hahah =)

si-men dedi ki...

sonbahar bazen karamsar bazen de aşırı keyifli yapıyor beni dengesini çözemedim henüz.

"Ben inat ediyorum, kasım olana kadar çorap giymiyorum. Üşüyorum, karnım ağrıyor ama diretiyorum."

şu üstteki kısım kesinlike benim durumum, nereye kadar inat ederim bilmiyorum, işyeri de inadına soğuk ama ben daha inat olabilirim.

istanbula gitmek lazım, burunda tüter kendisi...

cometa dedi ki...

Dodo; dimi ama:)

Si-men;ekimde iki haftasonuda istanbuldayım, darısı başına:)