22 Eylül 2009 Salı

Çarşambayı Sel Aldı.

Herkes C. Dündar'ın aldatma vakasını konuşa dursun, bundan takriben 2 yıl önce ,yağmurlu bir günde, Ankara'da, Bien'de, bir grup arkadaşımla hoş beş ettiğim esnada, yanında Fazıl. S'nin ve bir grup ergenin bulunduğu bir masada görmüştüm kendisini, bir kızın kulağına bir şeyler söyleme ve kulağını yalama arasında gidip gelirken. Bir arkadaşım hafif çakır keyifken ve durup durup "aaa Uğur Dündar'a da bak senn" derken, arkadaşımızın kafasının karışıklığına gülmüştük.

Ayşe Arman malum fotoğrafı değerlendirirken bile onu romantik bulmuş. Ama o gece gördüğüm görüntüler sözde romantik adamdan soğumama vesile olmuştu. Kimse romantik kimse şair olmak zorunda değildi, herkesin de böyle vakalar başına gelebilirdi lakin iki yüzlü şiirler yazmamalı mıydık acaba?

Ya da insan iki klişe hikaye yazıp, aşk üzerine şiirler döktürdü diye o ülvi duygusal kişiliğinden sıyrılamaz mıydı? Onun içinde de hepimiz gibi bir pislik olamaz mıydı?

Şimdi bütün kadınlar C.D sayesinde , dünyada bir yerlerde iyi(!) erkekler olduğuna inanıyordu da, hayalleri mi yıkıldı?

Onu merak ettim ben.

Bunca gündür bloguma girememe-yazamama üstüne neden bu konuda böyle saçma bir yazı yazdıysam?

Hiç yorum yok: