
Hani tam da
şurada demiştim ya Neyirle bir dilek tuttuk, gerçek olursa söylerim diye. Oldu bile:) Biz ikimiz bir gün (cuma) aniden prontotourun sayfasına bakar iken, "aa 4 günlükmüş, aa iki günü de haftasonu, aa fiyatı da uygun" diyerek;birbirimizi gaza getirip, "Praga gitsek mi" dedik?. Konu orada kapandı. Çok ümitli değildim. Çünkü birimiz mutlaka olmaz derdi, benim duruşmam olurdu, euro fırlardı, savaş çıkardı...(euro zaten cuma günü fırlayıp bizi şaşırtmadı, Çek Cumhuriyeti'nde hükümetin çöktüğünü de düşünürsek zaten çoğu terslik gerçekleşti .)
Ama geçen seneden kalan iznim vardı, bu yıl için 3 yurt dışı hayalim vardı ve adliye çıkışı kendimi turda buldum. Kadın 3 kişilik yer kaldı deyince, aniden ikisini satın almak zorunda kaldım:) Hayatımda vize evrakları toplama ve pasaport çıkarma konusunda bu denli hızlı davranabileceğim aklıma gelmezdi ancak bazen yumurta kapıya dayanınca hesabı acele acele hareket etmek kesinlikle daha az yorucu oluyor. Yani aslında bedenen çok ama kafa olarak daha az yoruldum diyebilirim ki bu durumu günlerce aynı konuyu düşünmeye tercih ederim.
Pasaport ve vize konusunda faydalı bilgilere geçecek olursak; Pasaportumu uzatmak için Ankara Eminiyet Müdürlüğü'ne teşrif ettiğimde ankamalle kadar uzanan kuyrukla şaşırmadım desem yalan olur. Şaşırdım çünkü; geçen sene Yudumla Pasaport işi için öyle çok da erken olmayan bir saatte geldiğimizde Yudum 1 ben 2 numarayı alıp, işlemlerimizi bir çırpdıda halletmiştik.
Bu sene ise herşey bu kadar kolay olmayacaktı. Saat 7:30'du ve kuyrukta çoğunluğu yaşlılardan oluşan yüzlerce kişi vardı. Normalde kesinlikle hiçbir kuyrukta kimsenin önüne geçmeyen hatta kuyrukta birinin hakkını ihlal edeni yolda yürürken görsem durup sataşan biri olarak sadece emniyet girişlerinde kimliğimi göstererek ve "avukat hanıııım silah var mıII" sorusuna hafifçe başımı yukarı kaldırmak suretiyle cevap veren birisiyimdir. Yine öyle yaparım sandım ama polis bana pasaport kapısında bunu yapamayacağını söyledi. "Olsun" dedim içimden ve trafik kapısına yöneldim. Buradaki kuyruk kesinlikle daha azdı ve ben kimliğimi göstererek önce ordaki 50 ye yakın kişinin önüne geçip daha sonra pasaport işlemini yapacağım binaya doğru ilerledim. Bu arada oranın kapısı da açılmış olacak ki yavaştan koşan insanları görünce ben de hızlandım ve nihayetinde formumu bile sırada doldurarak 38. sırayı kaptım.Arkamda beni sırada hiç görmediğini iddia eden Hacı Amca'dan burada özür dilerken, beni rüyasında gördüğünü tahmin ettiğim ve eşini "bey o kız buradaydı" diye telkin eden Hacı Teyze'ye de teşekkürlerimi sunarım. Aslında inanın ben kötü bir şey yapmadım, avukat olmamın nadir faydalarından birini kullandım, ne olur bana kızmayın.
Faydalı bilgiye gelince; pasaport sırasındaki uzun kuyruk korkutacak kadarsa emniyetin trafik kapısını tercih edebilirsiniz. Özellikle sabahları Paten Enstitüsünün karşısında yer alan bu kapı daha tenha olup, aynı bahçede yer alan ve pasaport işlemlerinin yapıldığı diğer binaya kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Benden söylemesi. Ayrıca saatlerimiz 9:12 yi gösterdiğinde numaratör kapanmıştı, o saatten sonra boşuna zahmet etmeyin. Formunuzu doldurup, fotokopilerinizi çektirip gelin, zamandan kaybetmeyin.
Çek Cumhuriyeti Vizesi ise diğer tüm ülkeler gibi ıvır zıvır birkaç evrak peşinde. Ancak bankada orada kalacağınız her gün için 50 Euro'luk bir teminat göstermeniz yeterliymiş;olduça ilginç. Bir de İstanbul Konsolosluğu vize için vereceğiniz foroğrafta özellikle dişlerinizin gözükmemesi ve kulaklarınızın gözükmesi konusunda hassas. Ankara'da ise "ne olursan ol gel" modundalar.
Diğer bir faydalı bilgi ise çok alakasız. Ama lale soğanlarım bir kaç gündür ha açtık açacak modundayken, bir akşam onlara aniden suda eriyen asprinli su vermem neticesinde coştular:) Annemin kolumuz kırılsa bize iyi geliceğini iddia ettiği sedergine ilacının bir faydası daha böylece kanıtlanmış oldu.:) Bu denli uzun bir yazı fotoğrafsız kalmasın diye alakasız olarak bana mutluluğu çağrıştıran bir fotoyla süslenecek:)Önceden de koymuştum ama olsun.
Praga gitmiş, sevmiş olanlarınızdan 1-) Mutlaka gör 2-) Mutlaka ye 3-) Mutlaka dinle tavsiyeleri bekliyorum. Bu arada seyahat kitaplarında neden nerede ne yiyeceğimiz en sonda anlatılıyor, bu hususu da kınıyorum.