Onunla ilk tanışmamız sınıfta herkesin oturduğu yerin değiştiği bir ana denk gelir. Ben korkan gözlerle yerimi almış, yanıma kimin oturacağını beklerken ve sınıfın azılı çocuklarından birinin benim yanıma düşmemesi için içimden dua ederken o gelip oturmuştu yanıma. Daha önce bir İngilizce dersinde, geniş kelime haznesi ile; annesi akşamları Fransızca Kursundayken sofrayı babasıyla birlikte hazırladığına dair bir şeyler anlatmış, neden bilmem ben de havalı biri izlenimini yaratmıştı.
O günü takip eden 4 yıl boyunca sıra arkadaşım oldu. Bir de her şeyim. Bana matematik öğretti, fizik anlatmaya çalıştı inatla. Hiç çikolata yemezdi. Benim yüzümden alıştı. O hep her şeyden anlardı. Benim tanıdığım her şeye yeteneği olan nadir insanlardandı.(hala da öyle)
O günü takip eden 4 yıl boyunca sıra arkadaşım oldu. Bir de her şeyim. Bana matematik öğretti, fizik anlatmaya çalıştı inatla. Hiç çikolata yemezdi. Benim yüzümden alıştı. O hep her şeyden anlardı. Benim tanıdığım her şeye yeteneği olan nadir insanlardandı.(hala da öyle)
Ona yazdığım minik notları bile noktasına virgülüne kadar düzeltirdi. Hem sayısal hem de sözel derslerde başarılıydı.Çok güzel şarkı söyler, iyi de resim yapardı. (Hoş resim dersimizde ortak projemiz olan uğur böcekli kilimin tümünü bana yaptırmıştı ama olsun)
Biz de diğer en iyi arkadaşlar gibi, saatlerce saçma sapan bir şeye güler, birbirimizin evinden çıkmaz, zaman zaman küser ama asla birbirimizden vazgeçmezdik.Bütün şarkıları birlikte söylerdik. Birimiz diğerimizden ne hızlı olurdu ne yavaş…(Hala öyleyiz)
Evlerimiz, odalarımız, yataklarımız sonuna kadar açık hala birbirimize. Giysilerimiz hala karışıyor ve hala bizim evde onun bir eşyası var.(geçen gün gönderdiği maila inat)
O şimdi birkaç km uzakta bizden. Bu sıralar aklım hep onda. Dualarım da onunla.Geçen Pazar hep onun hakkında konuştuk Yudumla… Sonra eve dönerken aldığım nergisleri saran adamın adı “Neyir”di..Çok güldüm. Bütün bu yazıyı da bunu söylemek için mi yazdım acaba?
Biz de diğer en iyi arkadaşlar gibi, saatlerce saçma sapan bir şeye güler, birbirimizin evinden çıkmaz, zaman zaman küser ama asla birbirimizden vazgeçmezdik.Bütün şarkıları birlikte söylerdik. Birimiz diğerimizden ne hızlı olurdu ne yavaş…(Hala öyleyiz)
Evlerimiz, odalarımız, yataklarımız sonuna kadar açık hala birbirimize. Giysilerimiz hala karışıyor ve hala bizim evde onun bir eşyası var.(geçen gün gönderdiği maila inat)
O şimdi birkaç km uzakta bizden. Bu sıralar aklım hep onda. Dualarım da onunla.Geçen Pazar hep onun hakkında konuştuk Yudumla… Sonra eve dönerken aldığım nergisleri saran adamın adı “Neyir”di..Çok güldüm. Bütün bu yazıyı da bunu söylemek için mi yazdım acaba?
5 yorum:
gözlerim doldu :) ben daha iki yıl oldu aramızda yaklaşık beş yaş olmasına rağmen o benim sesli vikipedim her konuda fikri olan güzel düşünceli ve mükemmel biri ve bu yazıyı yazacak kadar mükemmel arkadaşları olan biri ben bu kızı gerçekten çok seviyorum ve gerçekten gurur duyuyorum ( niyesini bilmiyorum )
yazının heyecanı ile yazdığım devrik cümlelerin kayıtlardan hızla çıkarılmasını saygılarımla rica ediyorum. kısaca kendisini tanıyalı 2 yıl oldu demek istemiştim :)ve bilmediğim herşeyi onun muhakkak bildiğini söylemek istemiştim :)
pasham okurken çok fena oldum, hem kahkahalarla güldüm, hem de çok ağladım, hemen gel çok özledim seni, hepinizi...
yine TDK'lığım tuttu tabi, hemen devreye giriyorum, annem Fransızca değil İngilizce kursuna gidiyordu :)))
bu yapılmaz ama mervimu ağlatılmaz insan sabah sabah:))
cok özledm ben neyrosumu hem de cok.
bi kere daha cok sanslı olduğumu anlıyorum. iyi ki varsınız.
cook seviorm sizi:))
yudum
Yorum Gönder