16 Eylül 2010 Perşembe

kenci&cun

"Pastaneye bir aile girdi. Sanırım anneleri olacak otuz yaşlarında bir kadın ve herhalde ilk okul öğrencisi olacak iki çocuk. Neşeyle pastalarını seçiyorlardı. Çocuklar çok neşeliydi ve çok terbiyeli davranıyorlardı. Anneleri zarif bir elbise ve manto giymişti. Konuşma tarzı çok nazikti. Cun dönüp onlara baktığında çocukla göz göze geldi. Çocuk Cun’a gülümsedi. Çok yakın zamana kadar bu tür manzaralardan nefret ettiğim geldi aklıma. Bende kötü niyete karşı özel bir sezgi olduğunu ve bu sayede Frank’ın tehlike olduğu yargısına ulaştığımı sanıyorum. Kötü niyet ;yalnızlık, keder, kızgınlık gibi olumsuz duygulardan doğar. Değerli bir şey elinizden alındığında, sanki bir parçanız bıçakla kesilmiş gibi olur, oyuk kalır, işte oradan doğar kötü niyet. Ben Frank’ta bir tür gaddarlık, sadistik bir hastalık olduğunu hissediyor değilim. Frank’ta hissettiğim dipsiz bir oyuk. Her şeyin çıkıp gelebileceği bir oyuk. Herkesin bir ya da iki kez insan öldürme isteğine kapıldığı, kötü niyetle dolduğu olur. O insanın oyuğunda doğan kötü niyet, o insanın oyuğunun dibinde kalır, gün gelir unutulur; başka bir şeye, söz gelimi işe karşı duyulan coşku gibi şeylere dönüştüğü olur. Frank farklıydı Frank’ın katil olup olmadığını bilemiyorum. Ama onda kesinlikle dibi olmayan bir oyuk var. Frank’a yalan söyleten o oyuk işte. Frank’la karşılaştırıldığında belki hafif kalır ama benimde öyle bir dönemim olmuştu.” Sayfa 82-yok yere-ryu murakami.

Bu kitabı Haruki Murakami’nin bir kitabını ararken gördüm, kitabı bulamayınca buna bir kez de alıcı gözle baktım. Hafiliği ve Hakan Günday’ın yorumu da hoşuma gidince aldım. Tatilde okumak üzere çantama attım. Aileyle yapılan tatil sonrası arkadaş tatiline geçeceğimden bavulumu hafifletmek maksadıyla önce üç kalın kitabı bitirdim, Yok Yere’yi sona, Bodrum’a sakladım. Bodrumda sabah yatıp, sabah kalkıp şezlongda uyumanın neticesinde hiç kitap okuyamadım. Tatil dönüşü depresyona girip neredeyse 1 ay boyunca okumadım. Ve dün 40 sayfasını okuduğum ama beni sarmamış bu kitaba yeniden başladım. Yukarıda yazdığım kısmı sevdim. Tavsiye etmek istedim. Ryu Haruki’nin akrabası mı bilmiyorum, googlelamadım. Bir zahmet siz söyleyin. Hoşçakalın.

2 yorum:

zero dedi ki...

Hayır hiç bir akrabalıkları yok ikisinin.

Çok sağlam hazırlıklı ol bu kitap için. bir yerinde bir anda kapağını kapatıp elimden fırlattığımı hatırlıyorum. 5 dakika boyunca nefesimin düzene girmesini bekleyip, yeniden elime alıp geri kalanı da soluksuz okuduğumu... çok ilginç bir kitap, bitirince ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksın bence...

cometa dedi ki...

dün kitabı yanıma almayı unutmuşum. şimdi daha bir sabırsızlandım okumak içiin.