Giyim bir ihtiyaç mı?
Yoksa zevk mi? Benim hobilerimden biri alışveriş idi. Ama artık herkese övüne
övüne söylüyorum, “ben alışveriş orucundan sonra duruldum, eskisi gibi
alışveriş yapmıyorum”.Bu bazen doğru bazen yanlış.
Ya da sanki bir
şarkıcı sanki bir celebrity edasıyla her daim göz süzdüğüm çeşitli gece
kıyafetlerini artık denemiyorum. Bu alışkanlığım yıllarca düğünlere giderken
kurtarıcım olmuş olsa da gerek yok.
Bir diğer taktiğim “düşünüyorum”
Evet söylemesi ne kadar basit ama uygulaması benim için bir o kadar zor olan
eylem. Eskiden alışveriş: “aa ne güzelmiş” iken şimdilerde; “buna ihtiyacım var
mı” “bunu neyle giyerim” lere dönüştü sayılır.
Bir de ucuz şeylerle
dolabımı doldurmak yerine, belki biraz daha pahalı, ama daha dayanıklı şeyler
alıyorum. En azından tek sezon giymiyorum. Aldığım kıyafetin nerede
üretildiğine bakıyorum.Tabii arada bir kanıyorum.
Bir kıyafeti farklı
gün ve birden fazla sefer giyerek aslında onu almama gerek olup olmadığını da test
ettiğim doğrudur. Cidden işe yarama hatta bir hevesini alma, yok aslında orası
da pek güzel değil durumu yarattığı oluyor.
Son zamanlarda her
yeri simler, pullar bastı ki bu da “merve modası” dediğim süsün püsün içine
rahatça girebilme özgürlüğü demek.
Peki bu gariban
alışveriş mağduru son zamanlarda neler aldı? Tasarım parçalar değil ama işte güçte beni kurtaracak bir kaç sey:
herry den bir elbise.
elbise benim kurtarıcım. ben sırt tarafını öne gelecek şekilde de giydim. güzel oldu. i love fiyonk çünkü.
massimodan ceketimsi bir hırka.
sıcacık.
yargıcıdan pullu etek.
her eve lazım.
benimki gümüş rengi.
ve yine massimo duttiden simli kazak elbise.
bunu alalı aslında epeyce oldu ama siyah opak çoraplarla da giydiğim doğrudur.
2 yorum:
ben de artık eskisi kadar almıyorum, az ama öz almak en güzeliymiş senin gibi onu fark ettim ben de :) eskiden dolu dolu poşetlerle dönerdim eve, artık ya bir iki poşetim oluyor ya da hiç :) hep böyle devam edelim inşallah..güle güle kullan bu tatlı cicileri :D
gayeee yazılarını özledikkk
Yorum Gönder