1 Temmuz 2011 Cuma

juli.

Sınavlarım bitti.Bir hafta sonu Bahar bir hafta sonu Kürşad geldi. Zaman hızlı hızlı geçti. Annemler Bahar’ın arkasından İstanbul’a gitti. Ben kaldım bir başıma. Evde tek başına kalmaktan korkan bir adet Merve iken ben, kendimi deneye zorlaya, artık evde tek başına mışıl mışıl uyuyan bir Merve oldum. Zonguldak Ereğli’ye gittim. Tatsız bir intihar olayı ile burun buruna geldim. Yine de moralimizi bozmadım. Deniz kenarında güzel bir yemek yedim. Sahilde yürüdüm. Kulaklıklarımda çalan şarkıları martıların uçuşuna denk getirdim. Denizin kokusunu içime çektim. Sonra da tuhaf bir şekilde, kendimi dünyada tek başına hissettim. Üzülerek ya da kendine acıyarak değil, ama herkesin hikayesi kendine dedim. Sonra güzel yemekler yaptım kendime, tek başımayken de yemek yemek keyifliymiş onu anladım. Biberleri, kabakları, domatesleri fırında közledim her akşam, onlar pişerken evi topladım, duş aldım, yanına da bir soda açtım. Diyet yapmaya devam ettim. İstikrarımı bozmadım. Günde iki yeşil çay, içebildiğin kadar su.Doğum günü hediyemin ilkini tam da bir ay önce , ilk kez Didem’den aldım. Harika ayakkabılarımı bu hafta aynı ayakkabıyı iki gün üst üste giyme kuralımı ihlal ederek defalarca giydim.( ben bunu artistlik olsun diye değil, ayakkabılarım eskimesin diye yaparım)Sonra gölbaşında çok güzel insanlarla çok güzel bir akşam yemeği yedim, suyun bana ne kadar iyi geldiğini düşündüm, sürpriz bir şekilde doğum günü pastası kestim(k). Bugün de harika bir doğum günü hediyesi ve yarısı siyah yarısı beyaz bir pasta ile yine doğum günü kutladım. (Siyah Özlem, Beyaz Merve) Bu seferde çok güzel bir çantam oldu. Ama bugün biraz farklı olarak, tek başıma olduğumu hissettim. Aslında bu iyi bir şey belki de. İnsan cidden önce ama önce ve hep ve daha fazla kendine değer vermeli. Bu gerçek. Yeni yaşımda bunu pratiğe dökebildiğim, uygulayabildiğim günler diliyorum kendime. Yarın da İstanbul’a Bahar’ıma gidiyorum. Hoşçakalın.

2 yorum:

Ece Ekincioğlu dedi ki...

ben de mutlu yıllar diliyorum:) insanın yalnızlığı bazen korkutucu olabiliyor. çünkü gerçeklik payı çok yüksek, biz aslında hep kendimizleyiz, yanlızız. ama bunun son derece keyifli bir hal alabileceği de gerçek. tıpkı yazıda yazdığın gibi... sevgiler.

cometa dedi ki...

çok teşekkür ederim:)