14 Eylül 2011 Çarşamba

alışveriş orucu raporu.

alışveriş orucunda bir ayı tamamladım. insanlık için küçük fakat benim için oldukça büyük bir adım oldu. böyle yazınca da duyan bir dolu marka çantam, yüzlerce kıyafetim var sanacak ama öyle de değildi. sadece dolabımı açtığımda saçma sapan şeylere ucuz diye para verdiğimi, sonra da aman giyecek hiçbir şeyim yok diye dolanıp durduğumu fark ettim. Yoksa afrikada çocuklar aç benimse tek derdim bir tişörtü aynı haftada iki kere giymek falan değildi, o kadar yüce bir insan olamadım.


Düşününce ben;satın aldığı her şeyin suyunu çıkartarak giyen biriyim. Benim dolabımda (Bahar'ınkinden farklı olarak) etiketli bir bluz ya da giyilmemiş bir ayakkabı göremezsiniz. Ama yine de biraz kendimi terbiye etmek biraz da cüzdanımı doldurmak maksadıyla böyle bir işe giriştim. Daha önce de söyledim belki; 8 ağustos-8 Kasım tarihleri arasında alışveriş yapmamak adına girdiğim alışveriş orucuna her türlü kıyafet, çanta, ayakkabı dahil. Orucu bozduğum takdirde de cezası Didem'e bir adet long champ almak. Hala devam ediyorum. 1 ay boyunca neler yaşadın derseniz:


*İlk etapta tabii ki zorlanmadım. Çünkü alışveriş orucuna girmeden bir gün önce; son kez ihtiyaçlarımı(! ) almak adına, Didem'le de abartmama konusunda karşılıklı olarak anlaşarak, alışverişe çıktım. Kötü kaderim neticesinde o gün alacaklarımın bir çoğunu bulamasam da kendime sonbahar için bir adet uzun kollu bir de kurtarıcı beyaz tişört alarak alıverişe son verdim.

*Sonra yine zorlanmadım. Çünkü dolabımda güzel bir temizlik yaptım. Bu esnada pek giymediğim, dolabın arka tarafına ittiğim kıyafetlerimi buldum onları değerlendirdim. Bir ara üç farklı bluzumu tükenmez kalem yapınca cinnet geçirdim.Koslaya yatmış birini yırtılması üzerine kaybettim. Birinden lekeyi çıkarttım. Diğeri hala lekeli ama atamadım. Netice de yaşanan kayıplara rağmen kendimi tuttum.

*Zaman biraz daha geçince yaratıcılığımı konuşturdum, farklı kombinler yarattım. Farklı zamanlarda 20'ye yakın gün İstanbul'da olunca da Bahar'ın dolabına saldırdım. Bu arada facebookta her değişik kıyafetimi görüp, long champ hayalleri kuran Didem'i o Bahar'ın kıyafeti diyerek hayal kırıklığına uğrattım.

* Alışveriş orucum esnasında Bahar için çıktığımız alışverişler dışında kendi kendime de mağazaları gezdim. Hatta yeni sezon ürünlerinin gelmiş olduğu ve en sevdiğim mağaza olan Top Shop'ta harika şeyler görüp, satın almadım. Ama bu geziler sırasında kendimi zaman zaman oruç bitince şunu alırım diye listeler yaparken buldum.

* Zorlanmanın en büyüğünü bayram öncesinde İstinye Park'da gezerken yaşadım. Bir gömleği çok beğendim, bir ayakkabı da baya hoşuma gitti ama hayır almayacağım dedim, triplere girdim o esnada Bahar ve Kürşad bana sürpriz yaparak(!) onları hediye olarak aldılar. Burada biraz hile mi vardı, kendimi çok mu acındırdım bilmiyorum ama Didem'e de Binnur Teyze bir sürü şey almıştı falan diye kendimi kandırdım. Sonra Didem'le hediyeleri de yasaklama kararı aldık(!!??)

*Geçen hafta sonu ise bir düğüne katılmam gerekti. İşte bu baya zor oldu. Top Shop'a harika gece elbiseleri gelmişti. Birini giydim ve harika da oldu. Yine yanımda çok beğendiysen alalım diyen biri vardı lakin ben HAYIR dedim.1539 kere giydiğim bir elbiseyle gittim düğüne, incilerim de dökülmedi. Çok ünlü olmadığımdan da "merve aynı elbiseyle bir düğüne daha katıldı" diye rencide edici haberlerim de yer almadı magazinde.

* Son zamanlarda ise biraz huysuzum. Acaba alışveriş yapmadığımdan mı demiyor değilim.


*Şu aralar da listeler yapıyorum. Bir kapalı ayakkabıya siyah çantaya ihtiyacım var gibi.

Netice olarak alışveriş orucunun beni gördüğümü ve beğendiğimi almama konusunda eğittiğini, ihtiyacı olanı satın alan bir merve yapacağını umuyorum. Para konusunda ise henüz refaha çıkamadım bunu İstanbul'da Vedat Milor misali yaptığım yemek gezilerine bağlıyorum. İşte böyle günler geçiyor sayın seyirciler. Hoşçakalın:)

5 yorum:

caloroso dedi ki...

"koton'daki devasa indirim sırasında Ankamall'den beni arayarak ağlamaklı bir şekilde yardım çığlıkları atan Candan'ı alışveriş yapmaması için ikna ettim..."
bunu da ben senin yerine ekleyeyim çünkü işe yaradı. Benim miladım da 24/07/2011.

Zuzu dedi ki...

Yeni ayakkabı almaktansa yeni lezzetler tatmak her zaman daha iyidir!

missND dedi ki...

ben de 3 ay önce dolabımdan tiksinerek alışveriş orucuna girdim. 3 ayda toplam 4 parça şey aldım. bu aldıklarım da 2 yıldır istediğim bir çanta ile, düğün için bir elbiseydi. ama indirimde hiçbir mağazaya adımımı atmadım. bu bile bir başarı sayılabilir. =) yeni taktiğim ise şu, dolabıma her giren parça yerine, bir parça çıkarıyorum... yada o parçayı bir şekilde değiştiriyorum, kullanabileceğim hale getiriyorum.

Unknown dedi ki...

:)) süpermiş :)) eğer başarılı olursan ben de denemek istiyorum bu orucu..her beğendiği şeyi "aklımda durcağına dolabımda dursun" diyerek alan biri olarak destekliyorum seni :)

cometa dedi ki...

sevgili candan oruca devaaam:))

zuzu ikisinden de vazgeçemem ama en azından birini frenlediM:)

missND seninki de harikaymış, parça çıkarma taktiğini ise cidden tuttum deneyeceğim:)

gaye başarılı olur muyum bilmiyorum, ama düşün ki senin bloguna bakıp aldıklarını da görüyor ve kendimi tutuyoruM:)