8 Nisan 2011 Cuma

Akman.

Küçük bir çocuktum ben. Özellikle yazları, en sevdiğim şeylerden biri de Dedemin Ulus İş Hanı’ndaki gümüşçü dükkanına gitmekti. Heyecanla bir müşteri girsin diye bekler, o müşterinin istediği ürünü gösteren bensem kendimi kahraman gibi hissederdim. Müşteri yoksa sıkılır, Bahar müşteri olur, ben tezgahtar, birbirimize takı satmaya çalışırdık. Küçüklüğümden beri çok sık gidip geldiğimden midir bilinmez Ulus benim için her zaman o herkesin kafasında “çirkin adamların kadınları taciz ettiği bir yer”den farklıdır hep. Hatta çok abartı belki ama biraz İstanbul gibidir. Kızlarla kendimizi takı yapımına adadığımız ergen zamanlarında Suluhan vazgeçilmezlerimizden olmuştur. Baharla kaleye doğru yürüyüşler, Samanpazarı, Çengelhan, Pirinçhan…. Ali Uzun en sevdiğim şekercidir, İstanbul Baharatçısı uğrak mekanlarımızdandır. Yani Ulus benim için hayatımın büyük bir bölümünü, keyifle geçirdiğim yerdir. Dükkanımız arkadaşlarımızla dolup taşar, karınları açsa Akman’dan sosisli limonata söylenir, kış günlerinde karşılıklı salep içilir, yazları çilekli, karamelli dondurma yenir.. Çünkü Akman Pasta Salonu da benim için Dedemle hayatıma girmiş bir zevktir. Yazıyı da nasıl bağlayacağımı nasıl toparlayacağımı bilemedim, çünkü üzgünüm. 1936 yılında kurulmuş Akman Pasta Salonu 30 Nisan’dan itibaren artık orada olmayacak. 365 gün boza yazmayacak, turuncu sandalyeleri kalkacak çarşının meydanından, kışın üşümesin diye dükkanımızın üst katına konmuş çiçekler, yazın meydana çıkamayacak ve daha bir sürü şey. Ben kendimi bildim bileli hayatımda olan bir yer, belki yaşıtlarımız tarafından çok bilinmeyen ama bir dolu insan için anlamı olan bir yer. Ulus Çarşısı’nı bitirmeye yönelik türlü çabaların sonuç vermesi üzücü. Keşke elimizden bir şey gelse. Ama yok işte. Her yer alışveriş merkezi olsun, saygı değer büyükşehir belediye başkanı çarşıyı yıksın! İşte o zaman dünya, keyifleri ve anıları elinden alınmış insanlarla, daha güzel bir yer olur.

2 yorum:

uyduruk prenses dedi ki...

hiç bilmem oraları ama sen ve anıların adına üzüldüm cidden:(

birco dedi ki...

Kızılay'daki Akman'ın da bende benzer anıları var. Şimdilerde yolum Kızılay'a pek düşmese de, her zaman en sevdiğim yerlerden biridir. Gerçekten de o anıların yerini hiçbirşey tutamaz, keşke geçmişimizin değerini bilebilsek...