16 Mayıs 2019 Perşembe

olafur arnalds

Kombucha mayalarımın müzik öğretmeni, tatlı depresyonlarımın naif eşlikçisi Olafur'u dünya gözüyle dün canlı olarak Zorlu'da dinleyebildim. Konser alanına gittiğimde gördüğüm kalabalığa şaşırdım, sanki o tek benim Olafurumdu. Biz onca insan, kulağımızda bir kulaklıkla, ilk defa gittiğimiz bir şehirde, gece vakti, trenle yol alırken ve yol kenarındaki evlerin içinde yaşanan hayatları merak ederken, bir uçak yolcuğunda içimiz kararmışken, evde kombucha mayalarken, deniz kenarında yürürken onu dinlemişiz ve her birimizin müziğine dair neler hissettiğini düşündüm, güzel hissettim.

Bir ara konserde  ışık en önde bir grup seyircinin üzerine yansıtıldığında, bu ışığın içinden geçen sis bulutları bana sanki müziğiyle içimizdekileri dışarı çıkartıp, müziğine ekliyormuş gibi bir hissiyat verdi.

Benim için müziği, yeşil bayırlar görerek yapılan bir tren yolculuğundan inip, küçük bir eve ulaşmak, yağmur yağması, yağmurun ardından açan güneş, bazen küçük bir çantaya iki parça eşya koyup, uzaklara doğru yola çıkmak, yeniden başlamak, yeni yıl, ışıklar, kalabalık sofralar ve daha bir sürü şey.

müzik iyi ki var.


1 yorum:

caloroso dedi ki...

İyiki sen de varsın!