16 Kasım 2018 Cuma

ervah-ı ezelden

nurcanın sarı pırasa saçları, burnunda çilleri var. yüzünde kocaman bir gülümseme. hep gülen bir yüzü var. sanki o gülümsemenin ardında üzüldüğü şeyler var. ama geçer be nurcan. geçmez mi?
nurcanın tertemiz kalbi var. sen nereden biliyorsun? hissedersin. avukat nurcan, ama seramik yapar. buluşalım deriz buluşamayız. bir akşam acıklı şarkılar açmışız. hani fazla aşk acınız var mı dedirten cinsten. hani soğuk bir tepeye çıkıp, yere çömelip, üşüyerek, üşüdüğünün farkına varamayacak halde olmayı istemek. derken haber geldi. nurcan gitmiş. al sana acı. al sana göz yaşı.

sonra bu çaldı;

Dünyayı sevenler veli değildir,canım değildir 
canı terkedenler deli değildir 
insanoğlu gamdan hali değildir 
her birini bir efkara yazmışlar 

Hiç yorum yok: