15 Kasım 2010 Pazartesi

yalan değil.


Cumartesiye sabahın köründe başladım.
Cumartesi öğlene doğru Ulus’ta, dükkandaydım.
Cumartesi akşamüzeri, gümüş ustalarımızı ziyaret sonrası Kürşad’la buluştum.
Cumartesi akşam Kıtır’da açık havada kumpir yedim.
D&R ‘da bahçesinde türk kahvesi içtim, Kürşad cheescake yedi ve seninki daha güzel dedi.
Sonra içeri girdik. Ben Vedat Milor’un kitabından not almak isterken, kibar bir şekilde uyarıldım.
Kitabı elime alıp, karşı koltukta oturan Kürşa’da kodlayarak, birkaç mekan not ettik.
Birden canımız sushi çekti(???), sushico’da sushi yedik.
Bir şey bana alerji yaptı ve bütün gece dudaklarım yandı.
Cumartesi gecesi Selma, Altuğ, Utku ve Kürşad ile biende devam etti.
Bir ara çılgınlar gibi dans etmiş olabiliriz.
Pazar sabahı Teyzem’le kahvaltı sonrası evdeydim.Akşam 8’de iş arkadaşlarımla tiyatroya gideceğimi sanırken, oyunun saat 3’de olduğunu fark ettim.
Bunu fark ettiğimde saat 5’di.
İş arkadaşlarım gitmiş ben kaçırmışım sandım lakin onlarda 8’de sanıyorlarmış.
Akşam evde “hep birlikte” çok güzel bir yemek yedik.
Büşra, Mehmet ile hasret giderdik.
Ben biraz valiz hazırladım.
Gece çok geç yattım.
Bugün işe geldim.
Yarın Roma’yı yakacağım.
Bayramınız kutlu olsun.


*küçükken bir komşumuz evinde ceylan beslerdi.

Hiç yorum yok: