27 Eylül 2011 Salı

bahrizyo.

hayatın telaşına kaptırıp kendimi, gittiğini farketmemeye çalışıyorum. daha erken yatıyorum mesela, daha çok istanbul'a gidiyorum, o geliyor. dayanamam sanmıştım. dayanıyorum. iyi yönlerinden bakıyorum. mesela eskiden telaşla yaptığımız her şeyi, yavaş yavaş yapıyoruz. hep sevdiğimiz şeyler yerine, yenilerini keşfedip, sevdiklerimize onları da eklemenin tadını çıkarıyoruz. aynı elbiseleri giyip, hiç yürümediğimiz sokaklarda bir şeyler arıyoruz. bazen buluyoruz. yenebilecek her şeyi yediğimiz kahvaltıda, karşılıklı oturup, biz ne kadar kolay insanlarız diye muhabbet ediyoruz... hızlı hızlı yürüken bir anda, iyi oldu be bu istanbul işi diyoruz.
alışıyoruz.

***

bak 2008 de bunu, 2009 da şunu ,2010 da onu yazmışım.

ilk defa bir doğum gününde yokum sanırım.sanmak istiyorum. emin olmak istemiyorum.

bugün de sevinçten kafayı ye, her doğum günün de olduğu gibi, harika hediyelerin olsun (ki harika bir elbisen,güneş gözlüğün, tablon ve cüzdanın, parfümüm var şimdiden)

sen bir pamuksun bunu unutma.


her geldiğimde istanbula daha alışmış bir pamuk.istanbulun güzelliğine yakışan bir pamuk.sen çok güzelsin, akıllı ve oldukça yetenekli.

bunları da unutma.

ablan seni çok seviyor.

iyi ki doğdun da ben senin ablan oldum..

hayatda bazı insanlar tamamlıyor bence varlığımızı, sen de benim için onlardansın.

seni sevdiğimi yukarda da söylemiştim zaaten.

hafta sonu kahvaltıya bekliyorum.

foto:bahrizyo.

2 yorum:

caloroso dedi ki...

her zaman ki gibi mükemmel bir yazı, uyum, kardeşlik... iyiki ikiniz de doğmuşsunuz da birbirinizin kardeşi, bizim de arkadaşımız olmuşsunuz... Seviyoruz sizi...

cometa dedi ki...

AAAY ben de seni çook seviyorum, yeni işini de çok seviyorum, hep blog yazmanı daha çoK:)=