İlk fotoğrafta bir sahnesini gördüğünüz "Geç Kalanlar" adlı oyuna önce iş yerinden bir arkadaşımız gitti. Sonra yeni nişanlamış diğer bir iş arkadaşımıza önerince ve o da çok beğenince dedik "artık biz de gidelim". Ve iyi ki gitmişiz, gerçekten de kadın erkek ilişkileri üzerine, edilen kavgaların anlamsızlığına ve hiçbirşeyi ertelememeye dair aslında çok basit şeyler söyleyen ama insanı derinden etkileyen çok güzel bir oyundu.
Düşünün ki önümüzde oturan çocuk bile ağladı, tüm sevgililer birbirine sarıldı:)
Düşünün ki önümüzde oturan çocuk bile ağladı, tüm sevgililer birbirine sarıldı:)
Dip not: Geç Kalanlar'ı Bizim Evin Halleri'nde "Füsun" olarak bildiğimiz Pervin Ünal yazmış. Kendisi duymaz ama ben tüm kalbimle üstün gözlem yeteneğinden öütü tebrik ediyoruM:)
Kesinlikle ve kesinlikle tavsiye ediyorum. Biz Küçük Tiyatro'da izledik. Oyundan önce tiyatronun hemen yanında, bir zamanlar Orhan Veli'nin yaşadığı binada yer alan Mudurnu'da çok güzel bir de yemek yedik. Fiyatlar çok makul, lezzet inanılmaz. Sanki İstanbuldaydık dün öyle söyleyeyim.
İkinci fotoğrafsa "öylesine bir dinleti" adı operadan. Opera sevmeyenlere sevdirecek cinsten. Özellikle tanıtıcı bir gösteri olması itibariyle henüz bu sanat dalıyla tanışmamış ufaklıklar için de çok güzel bir seçenek. Genellikle müzikallerde ve operada bir süreden sonra sıkılma oranı yüksek de olsa , izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Resim Heykel müzesi içinde ki Operet sahnesinde bu operayı izleyebilirsiniz.
Son fotoğraf ise Şahane Düğün adlı oyundan. Biz Altındağ Tiyatrosunu iş yerimize çok yakın sanan 5 saf olarak gittik bu oyuna. Tabii yer itibariyle oldukça ters olduğunu sonradan anladık.1961 yılında inşa edilen salonda birşeyler izlenecekse kesinlikle önden izlenmeli çünkü yerleşim planı oldukça başarısız. Oyun ise pek benlikti diyemeyeceğim ama yine de ben sıkılmadan izlediysem siz belki de çok seversiniz.
4 yorum:
Not edildi: Geç Kalanlar izlenecek :)
bekliorum yorumlarını izledikten sonra:)
geç kalanları pek sevdiğim blogger arkadaşım hedonistt ile izleyip, bir yandan kahkahalar atıp kendimizi, lüzumsuz kavgalarımızı ve edepsizliklerimizi görüp gülerken, bir yerde de hüngür hüngür ağlamaya başlamıştık. yazarken bile tüylerim diken diken oldu.
hayat öyle kısa, her şey o kadar ani ki insan için bir saniye bile üzüldüğüne değmiyor, hele ki ilişkilerde hiç..
şahane düğün'ü es kaza iki kere izledim, ikincisinde de çok güldüm, öylesine bir oyun belki ama zaman geçiyor ve gülüyoruz, keyifliydi.
sana tavsiyem oda tiyatrosunda krem karamel biletleri satıkşa çıkmış onu da izle, geç kalanlar kadar duygusal olmasa da Türk kadınının rolünü görmek adına, ve sabahki tv programlarını izleyebilirsin.
altındağ'da ise sinek kadar kocam olsun başımda bulunsun var, ben akşama izliyorum, kitabını çok çok çok beğenmiştim, şiddetle tavsiye ederim.
aaay ne güzel önerileer bunlaar:)
bir gün bir yerlerde karşılaşmak dileğiylee seni öpüyorum sinemcim:)
Yorum Gönder